Buradan oraya, orada bulunan bir şeyi götürürsen neye yarar? 
Orada bilgi de var sırlar da..
İbadete gelince, onlardan meleklerde istemedğin kadar çok..
Sen olsa olsa gönül derdi götürebilirsin oraya.
Cahit Zairfoğlu * Kuşların Dili
İntihar mı..
Hayattan bir can almak değil ölüme bir can vermek demek intihar. Hayattan can aldıkça hayat etkilenmez; hayatın ahengi alış-verişlere boyun eğer cinsten değil. Ama ölüm her can alışında canlanır; ölümün hayatı hayattan aldığı cana bağlı. Ölüme can yetiştirmek için canı çıkar hayatın.
Bense en fazla cesaret isteyen intiharı seçtim: hayatı.
Hasanali Yıldırım * Ne ki ababeth
Tüm Nefesliler
sana uçak alamıyorsam türkiye ekonomisi kötü gidiyor demektir
ama düşün ve unut hemen şimdi, bisiklet ölüme inandırmaz insanı
sana uçak almak da istemem, motorların sesindeki aldatır bizi
kekeleyen acil iniş çağrısı kesinkes devrimdir
yanlış durakta inmiş iki eski dost olabiliriz buysa çok güzel
odalara sığamazsak kardeşlik ne güne duruyor
ürpermek ebediyettir kaç buradan
şizofreni hırkaları dikiyor mühendisler son hızla
giyince unutuyorsun ben de kendimde bir şey var sanırdım
bir şey, kaset kapaklarını şenlendiren sezen resmi gibi ayıp
depresyon fırkası buna inanıyor
sonbaharla gelen melankoli üzülmeni istemiyor
sana saçlarını tara dersem rüzgârda atlılar geliyordur
ay karanlıkta incecik ve çok acayip deli olursun
benim suskunluğuma katılırsan bunun da bir anlamı olur
ey çocukluğumdan kalma altıpatlarlar
ey atasözü söyleyen kadınlar birden yaşlanırlar
çık da gel, kibirli ve çok kabahatli
yalnız yürürken yakışıklı, geberesiye hora tepmek isteyen ben
sen benle çıkart şu güzelliğini çok fazla
çok fazla kaldır at saçlarını sevinmek için çıldırasıya kitap okumak için
alabildiğine yeryüzünün kardeşi avuçlarımdaki ter
bakışlarımdaki bozgun
sana sevgimi grafikle anlatacağım artık
unutulmak için bile üşeniyorum şimdilerde
dünya resmen normal değil bana inanma
ama şuna inan
aşağıdaki grafiğe bakan olayı anlayacaktır
diyorsa birileri
tamam, hepimiz delirmişiz
hepimiz başlığı yanlış okumuşuz demek ki
pi sayısı
lan bana ne deme
ör sen saçlarını
uçakları yüksele yüksele
batan bir dünyaya uzat yine de saçlarını
eski karizmam yerine gelirse bir bilet alırız
tek gidiş
dönemezsek
türkiye tarihi acıları ansiklopedisinde bir madde verirler bize
biri esmerdi, şair
birinin saçları uzamış da uzamış
karma ekonominin baş belası iki anarşist yaşamış
*Mustafa Akar
Nokta
Ama.. diye başladı, arada bir boşluk olmamış gibi
nokta benzersizdir..
O’nun eşi benzeri yoktur
O, kuşkusuz gerçekten işiten ve görendir.
Öteki imaların aksine, nokta hiçbir tanıma sığmaz.
O, harflerde bulunan, uzunluk, kısalık, genişlik, yassılık gibi zaafları aşmıştır.
Duyular, O’nu, harfleri kavradığı gibi dinleyerek ve görerek kavrayamaz.
Sadık Yalsızuçanlar * Gezgin
—–
Sade İkram * Modest Reception
“hakikatin perdelerinden bir perde de varlıkla yokluğun aynı şey olmasıdır seyirci ve bunun en güzel somutlanacağı metalardan biri de paradır:) filmin yönetmeni mani ağabeyimiz ne demeye getiriyor para bir an var bir an yok hatta varken de yok insanın ölüm anında bu dünyada hem var hem yok olması gibi tıpkı tüm yaratılmışlar gibi… açılışını ayetle yapan kur’an’ın olduğu yerde kimlik kartı gerekmez diyen nasıl güzel bir film nasıl. izleyicilerin çoğunluğuna göre sorgulama denince akla gelen dünyalı filmiyse bu film de uzaylı o zaman hem de kapitalist dünyaya en çok lazım olanından.”
*Yorum şurdan
Böyle okumamışsanız yapcak bişi yok..
Okumanın ayrılmak, içeriye çekilmek olduğunu söylememiş miydim? Eminim en az bir kez söylemişimdir. Bütün evren kenarda durur, okurken. Bir kitabın sayfaları arasına daldığınızda, ötekiler, sesleri ve sözleriyle kaybolurlar. Aydınlık, ılıman, korunaklı bir diyardasınızdır; karanlık, sert, ürkütücü bir yazının harfleri gözünüzün önünden akıyor olsa bile. Ondandır, ışığınızı söndürüp başınızı yastığa koyduğunuzda, sizi kuşatan gerçek dünyanın yerini daha gerçek bir dünyanın alacağını bilirsiniz. Böyle okumamışsanız hiç, siz henüz yaşamamışsınız demektir.
Enis Batur *Kitap Evi
Minor Empire – Selanik Türküsü
Üç gün ara ver..
Üç K
Aptal’ın 3K sıralaması:
1. Kimlik (hüviyet)
2. Kişilik (şahsiyet)
3. Kendilik (haysiyet)
Abdal’ınki bu sıralamanın tam tersidir.
*Dücane Cündioğlu
Yatılı Misafir
Kâbuslar kötü misafire benzer; ne bizim isteğimizle gelirler ne de dilediğimizde giderler.
Benim kâbuslarım yatılıydı.
*Hasanali Yıldırım – Ne ki Ababeth
Mansfield Park
-Kader bizi de şımartmaz mı ?!
-Hayır, sanmam, çünkü herkes kendini yeterince şımartıyor..
*Jane Austen – Mansfield Park
