“Her şeyin üstüne söylenebilecek en iyi şeyi filmin sonunda programa telefonla bağlanan, oğlu Bükreş’te ayaklanma sırasında ölmüş olan kadına söyletir yönetmen: “Size sitem edecek değilim Sayın Jderescu. Dışarda kar yağdığını söylemek için aramıştım. Lapa lapa yağıyor. Bugün keyfini çıkarın çünkü yarın çamur olur. İyi Noeller.””
Geçmiş ne kadar görünürse gelecek de o kadar görünür..
~
Devrimler, sokak lambaları gibidir.. önce merkezde yanarlar.
~
“..şehrin meydanında fırtına gibi esip “çavuşesku aşağı” diye bağırdıkları güne geri dönecekler hesapta ama küçük bir sorun var: devrimin kasabalarında gerçekten olup olmadığı meçhul. o kalabalığın çavuşesku’yu “kovmak” için mi yoksa zaten gitmekte olan diktatörün arkasından naralar atmak için mi toplandığından kimse emin değil nitekim. üstelik telefonla programa katılan izleyicilerin işleri kolaylaştırdıkları da pek söylenemez..”
*Bükreş’in Doğusu